2 Haziran 2017 Cuma

Mürselat Suresi

MÜRSELAT   1 - Andolsun birbiri ardınca gönderilenlere,    

MÜRSELAT   2 - Büküp devirenlere,           

MÜRSELAT   3 - Yaydıkça yayanlara,         

MÜRSELAT   4 - Seçip ayıranlara,   

MÜRSELAT   5 - Bir öğüt bırakanlara,         

MÜRSELAT   6 - Gerek özür için olsun, gerek uyarı için,      

MÜRSELAT   7 - Herhalde size vaad olunan kesinlikle olacaktır.      

MÜRSELAT   8 - Hani o yıldızlar silindiği zaman,      

MÜRSELAT   9 - Gök yarıldığı zaman,         

MÜRSELAT   10 - Dağlar savrulduğu zaman,           

MÜRSELAT   11 - Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman,          

MÜRSELAT   12 - Bunlar hangi güne ertelendiler?    

MÜRSELAT   13 - Hüküm gününe.. 

MÜRSELAT   14 - Bildin mi, nedir o hüküm günü?   

MÜRSELAT   15 - O gün yalanlayanların vay haline!

MÜRSELAT   16 - Biz, öncekileri helak etmedik mi?

MÜRSELAT   17 - Sonra geridekileri de onlara katarız.        

MÜRSELAT   18 - Biz suçlulara böyle yaparız.         

MÜRSELAT   19 - O gün yalanlayanların vah haline!

MÜRSELAT   20 - Biz sizi âdi bir sudan yaratmadık mı?       

MÜRSELAT   21 - Onu sağlam bir yerde oturttuk.   

MÜRSELAT   22 - Belli bir süreye kadar.     

MÜRSELAT   23 - Demek ki biçimlendirmişiz. Ne güzel biçimlendireniz biz. 

MÜRSELAT   24 - O gün yalanlayanların vay haline!

MÜRSELAT   25 - Yeryüzünü bir tokat (toplanma yeri) yapmadık mı?         

MÜRSELAT   26 - Gerek diriler, gerekse ölüler için.

MÜRSELAT   27 - Orada yüksek yüksek dağlar oturtup da size bir tatlı su sunmadık mı?     

MÜRSELAT   28 - O gün yalanlayanların vay haline!

MÜRSELAT   29 - (Kıyameti yalanlayanlara şöyle denir): "Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru."

MÜRSELAT   30 - "Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme)."   

MÜRSELAT   31 - O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.     

MÜRSELAT   32 - O, saray gibi kıvılcımlar atar.      

MÜRSELAT   33 - Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).      

MÜRSELAT   34 - O gün yalanlayanların vay haline!

MÜRSELAT   35 - Bugün, konuşamıyacakları gündür.          

MÜRSELAT   36 - Kendilerine izin de verilmez ki, özür beyan etsinler.         

MÜRSELAT   37 - O gün yalanlayanların vay haline!

MÜRSELAT   38 - Bu, işte o hüküm günüdür. Sizi ve öncekileri bir araya topladık.  

MÜRSELAT   39 - Bir hileniz varsa beni atlatın.        

MÜRSELAT   40 - O gün yalanlayanların vay haline!

MÜRSELAT   41 - Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır. 

MÜRSELAT   42 - Canlarının çektiğinden türlü meyveler arasındadırlar.       

MÜRSELAT   43 - (Onlara): "Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için" (denir).         

MÜRSELAT   44 - İşte biz güzel amel işleyenleri böyle mükafatlandırırız.      

MÜRSELAT   45 - O gün yalanlayanların vay haline!

MÜRSELAT   46 - Yiyin, zevklenin biraz, çünkü siz suçlularsınız.      

MÜRSELAT   47 - O gün yalanlayanların vay haline!

MÜRSELAT   48 - Onlara: "Rüku edin" denildiği zaman etmezler.     

MÜRSELAT   49 - Vay haline o gün yalanlayanların!

MÜRSELAT   50 - Artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kur'an-ı Kerim' de beş vakit namazın bulunup bulunmadığı

Belirli şartları taşıyan Müslümanlara günde beş vakit namazın farziyeti Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Beş vakit namazın eda edileceği ...