19 Mayıs 2017 Cuma

Peygamber Efendimizin Öğütleri

Peygamber Efendimizin Öğütleri 

İnsanlara bazı öğüleri var.

Nedense çoğu insanlara, dünya sevgisinin hakim olduğunu görüyorum! Sanki, bu dünyada ölüm başkalarına yazılmış ve hakka riayet etmek başkalarına farz olmuştur. Hatta durumları hakkında bilgi edindikleri ölüler, onlara göre sanki yakın bir zamanda vatanlarına dönecek yolculardır. Ölüleri toprağa verip miraslarından faydalanıyorsunuz; sanki, onlardan sonra ebedi olarak kalacaksınız. Heyhât! Heyhât! Acaba, sonrakiler öncekilerin (durumundan) öğüt almaz mı? Allah’ın kitabında olan her öğüdü görmezlikten gelip unuttular; (korkutulan) her kötü âkıbetin şerrinden kendilerini emanda bildiler; musibetlerin inmesinden ve hadiselerin korkunç sonuçlarından korkmadılar.

Allah korkusunun, kendisini halkın korkusundan alıkoyduğu kimseye ne mutlu!

Kazancı temiz, bâtını sâlih, zâhiri iyi ve ahlakı doğru olan kimseye ne mutlu!

Malının fazlasını infak eden ve lüzumsuz sözü terkeden kimseye ne mutlu!

Allah’tan ötürü alçak gönüllü olan, sünnetimden yüz çevirmeksizin, kendisine helal olan zevklere ve dünya nimetlerine bile gönül bağlamayan ve sünnetimden dönmeksizin, dünya ziynetlerini terkedip, benden sonra Ehl-i Beyt’imden olan seçkinlere uyan, fıkıh ve hikmet ehli olan kimselerle oturup kalkan ve fakirlere acıyan kimseye ne mutlu!

Günaha bulaşmaksızın helal bir yolla kazanç elde edip, günah olmayan yolda harcayan ve yoksullara ihsanda bulunan kimseye ne mutlu!

Başkalarına kibirlenip büyüklük taslayan, dünyaya aşırı ilgi gösterip dinde bid’at oluşturan ve sünnetime ters düşen şeylerle amel eden kimselerden uzak duran mümine ne mutlu! Halka karşı güzel ahlaklı olup yardımını onlardan esirgemeyen ve kötülüğü onlara dokunmayan kimseye ne mutlu!

Öğüt vermeye ölüm, zenginliğe takva, meşgul etmeye ibâdet, sığınak olmaya kıyamet ve karşılık vermeye Allah yeterlidir.

İki hasletten daha üstün bir iyilik yoktur: Allah’a iman etmek ve Allah’ın kullarına yararlı olmak. İki hasletten ise daha kötü bir haslet yoktur: Allah’a şirk koşmak ve Allah’ın kullarına zarar vermek.

Bir adam Resulullah’a: "Bana bir tavsiyede bulun ki, Allah onu bana yararlı kılsın." dedi. Resulullah salla'llahu aleyhi ve alih şöyle buyurdu:

"Ölümü çok hatırla; çünkü seni dünyadan koparır. (Dünya sevgisini kalbinden çıkarır.) Daima şükret; çünkü şükür, nimeti çoğaltır. Çok dua et; çünkü duanın ne zaman kabul olacağını bilmiyorsun. Zulmetmekten kaçın; çünkü Allah-u Teâla zulme uğrayan kimseye yardım edeceğini takdir etmiş ve şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar, azgınlığınız ancak kendi zararınızadır." Hile yapmaktan kaçın; çünkü Allah-u Teâla: "Kötü hile, ancak sahibinindir." (neticesi ona döner) diye takdir etmiştir.

Resulullah: "Kadınlarınız fasid, gençleriniz fâsık olduğunda, marufu emretmeyi ve münkeri nehyetmeyi terkettiğinizde ne yaparsınız?" diye sordu. Halk: "Ya Resulallah, böyle bir şey olacak mıdır?" dediler. Resulullah: "Evet, dedi, bundan daha kötüsü de vuku bulacaktır." Sonra: "Kötü işleri emredip, iyi işleri de nehyettiğinizde ne yaparsınız?!" diye buyurdu. Halk: "Ya Resulallah, böyle bir şey olacak mı? Resulullah: "Evet, dedi. Bundan daha kötüsü de olacaktır." Sonra: "İyi işi kötü, kötü işi de iyi gördüğünüzde ne yaparsınız?" diye buyurdu.

İyilik, dindar ve soylu kimseye yapılır. Güçsüzlerin cihadı, hacdır. Kadının cihadı, kocasına iyi eş olmasıdır (ona karşı güzel davranmasıdır). Şefkatli olmak, dinin yarısıdır. İktisatlı olan (savurgan olmayan) bir kişi, asla fakir olmaz. Sadaka vermekle, rızkın gökten inmesini sağlayın. Allah-u Teâla, mümin kullarının rızkını, zannettikleri yoldan ulaştırmayı istememiştir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kur'an-ı Kerim' de beş vakit namazın bulunup bulunmadığı

Belirli şartları taşıyan Müslümanlara günde beş vakit namazın farziyeti Kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Beş vakit namazın eda edileceği ...